DETAYLI BİLGİ
Çağ açıp çağ kapatan büyük Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet Han, 1453 yılında “Fethedilemez!” denilen İstanbul’u almış; otuz yılı bulan saltanatı boyunca Fetret devrinde hırpalanmış devletin sağlam temellere oturması için siyasi, sosyal, askeri ve kültürel alanda birçok faaliyette bulunmuştur. İmar faaliyetleri ekseninde ata yurdu Bursa, doğup büyüdüğü Edirne ve fethettiği şehir İstanbul başta olmak üzere İmparatorluk topraklarında farklı işlevlerde pek çok mimari yapı yükselmeye başlamıştır. Bu yapılar arasında 85’i kubbeli olmak üzere yaklaşık 300’e yakın cami bulunmaktadır. Çorlu’da bulunan ve ilçenin en eski camii sıfatıyla hala ibadete açık olan Fatih Camii, onun İstanbul’u fethettiği yıl olan 1453 tarihinde sütannesi Daye Hatun tarafından yaptırılmış ve şanlı fetihe atfen Fatih Sultan Mehmet Han’a armağan kılınmış özel bir yapıdır.
Çorlu’nun en eski camii
Fatih Camii Çorlu’nun günümüze ulaşabilen en eski camiidir. Halen ibadete açık olan camii hicri 857, miladi 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet Han’ın sütannesi Daye Hatun tarafından yaptırılmıştır. Aynı sene İstanbul’u alarak Fatih unvanı alan II. Mehmet’e atfen “Fatih Camii” olarak adlandırılan cami, Omurtak Caddesi’nin Borsa Meydanı’na kavuşan Çerkezköy yoluna kesiştiği mevkide yer almaktadır. Bu haliyle; Tarihi Çorlu Belediye Binası’na, Uğur Mumcu Parkı’na ve Borsa Meydanı gibi şehrin bilindik noktalarına bir-iki dakikalık yürüyüş mesafesinde bulunmaktadır.
Çorlu Fatih Camii 150 metre kare alan üzerinde yükselen dikdörtgen planlı, ana ibadet alanını tamamlayan bir son cemaat yeri ile hanımlar mahfili bulunan, alaturka kiremitle örtülü kırma çatıya sahip ve tek minareli bir yapıdır. Çatının orta yerinde bir alemi bulunur. Kıble eksenine göre yaklaşık 18 x 20 metre boyutlarıyla enine dikdörtgen bir plana sahiptir. Caminin beden duvarları moloz taş ve harç birlikteliğiyle alıştırma tekniği kullanılarak yapılmıştır. Kuzeybatı köşesinde taş kaide üzerinde yükselen tek şerefeli bir minare bulunmaktadır. Minarenin şerefeye kadar yükselen ağırbaşlı gövdeli yapısına rağmen külah kısmı daha ince tutulmuştur.
Evliya Çelebi Fatih Camii ile ilgili olarak meşhur seyahatnamesinde “Ebu’l Feth” tabirini kullanmaktadır. Çorlu’da Osmanlı’dan günümüze ulaşmayı başarmış en eski camidir. Cami döneminde ahşap bir medreseye sahipken, hamam, hazire, çeşme gibi bütünleyici yapılarla döneminin küçük bir külliyesi özelliklerine sahipti. Evliya Çelebi, ahşap medresenin 12 odalı olduğundan bahseder. Bu ahşap medrese XVII. Yüzyılda çıkan bir yangında kaybedilmiştir. Bu yapılar topluluğundan günümüze ise ancak haziresi ve güneybatı yönünde bahçeye bitişik yapılmış çeşmesi ulaşabilmiştir.
Bahçesinde bir su kuyusu bulunan Fatih Camii’nin bahçesinde bulunan şadırvan orijinal değildir. Daha önce burada başka ve yine orijinal olmayan bir şadırvan bulunmaktaydı. 2012 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları sonucunda caminin ruhunu bozmayacak şekilde yeni bir şadırvan yapılmıştır.
Camii tarihi süreç içerisinde depremler, yangınlar ve zamanın hoyratlığıyla yüz yüze kalmış, yapılan onarımlar sırasında özgün yapısına müdahaleler ile karşılaşmış ve bunlardan bazıları malesef ki geçmiş yıllardaki yalnış restorasyon çalışmaları eliyle gerçekleşmiştir. 1960-70’li yıllar arasındaki restorasyonlar buna örnektir. 2012 yılında başlatılan restorasyonla daha önce gerçekleştirilen yalnış müdahalelerden geriye dönülmüş, camii günümüz şartlarının elverdiği ölçüde olabilecek en özgün haline döndürülmeye çalışılmıştır.
Son Cemaat Yeri
Caminin kuzey bedenine sonradan eklenmiş ahşap ve camekanlı bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Yapım kitabesine ulaşılamayan caminin son cemaat yerinden ana ibadet mekanına girişi sağlayan kapısının üzerinde bir tamir kitabesi bulunmaktadır. II. Mahmut’un sadrazamlarından Benderli Mehmet Selim Paşa tarafından tamir ettirildiğini öğrendiğimiz kitabe, Pertev Paşa’nın kaleminden çıkmıştır. Hicri 1240, miladi 1824 tarihli kitabede şunlar yazmaktadır :
Mükteday-ı ehl-ı sünnet hasret-ı Mahmut Han
Cami-i ayat-ı kudret kıblegah-ı adı üdad
Ol şahinşah-ı dil-agahın vezir-i azamı
Sadr-ı hem-nam-ı Muhammed asaf-ı Sami nihad
Maksadı Bünyan-ı din ü devleti imardır.
Eylemiş bu pişey-i tab-ı selimi itiyad
Çorlu’da merhum Fatih Camii’in gördü harab.
Sadra geldikçe hemen yaptırdı ber verk-ı Murad
Eyledi hoşnud rüh-ı sakıfı bu babda
Eylesin hak ömrü ikbalin siyad-ender ziyad
Ben de pertev eyledim inşa bu beyt-i dil kesi
Oldu tarih diğer her mısra-i gevher idad
Hayr için ihya buyurun Fatih’in bu Camii’in
Asaf-Mahmud Han Sadr-ı Selim ü’l itikad
Mustafa Nuri 1240
Günümüz Türkçesiyle ;
“Ehl-i sünnet erbabının habi olduğu kimse Mahmut Han’ın, adalet ve doğruluğunun kıblegahı, kudret alametlerini üzerinde toplayan cömert tabiatlı padişahın veziriazamı ve iyi huylu veiziriazam Mehmed’in adaşının maksadı din ve devlet uğruna imar olup bu güzel huyu kendisine itiyat edinmiştir. Sadrazam olunca Çorlu’daki Fatih Camii’ni harap görünce murad üzere tamir ettirip Fatih’in ruhunu hoşnut etti. Allah da onun ömrünü ve şanını arttırsın. Ben şair Pertev, bu gönül çekici beyti yazdım. Bu şiirin her mısrası bir tarih oldu. Sultan Mahmud’un iyi huylu sadrazamı hayır için bu camiyi ihya etti. Duaca Mustafa Nuri 1240”
Hazirede önemli konuklar…
Fatih Camii haziresinde tespit edilebilmiş 59 mezar bulunmaktadır. Bu mezarlardan ikisi çok önemli iki konuğa aitken, diğerleri yeniçerilere, Çorlu’nun ilim irfan sahibi önemli zatlarına ve cami çalışanlarından vefat edenlere aittir.
Gelelim Çorlu Fatih Camii’nin haziresini kendisine ebedi istirahatgah kılmış bu iki önemli şahsiyete…
Bunlardan ilki, caminin güney doğusunda (kıble yönünde), 1194 tarihi okunan mezarda yatan Kırımlı Osman Efendi Kerimesi Fatima Hanımdır. Mezar bir sanduka şeklinde olup baş taşı kitabelidir. Mermerden yapılmış olan mezarın bütün cepheleri hafif kabartmalıdır. Bitki motifleri ve büyük rozet simgeleri vardır. Mezarın baş taşında altı satırlık sülüs yazı ile şu kitabe vardır:
“El Fatiha. / Kırımlı Osman Efendi Kerimesi Fatima. / Şehadet şerbetin nuş etti diyar-ı gurbete. / Resullah buyurmuştur dürer-bar-ı kelamında. / Hüda şed eyleye ruh-ı, sahn-ı cennete. / Hakanın gülşen-i firdevs –ala ede.”
Ayrıca kitabesi zincir motiflerinden bir çerçeve içine alınmıştır. Üst kısımlarında motifleri bulunur ve yine aynı şekil kabartmalı olarak istiridye kabuğu motifleri vardır. Diğer kabir ise 1804 tarihli Kırım Hanları’ndan Baht Giray Han’dır. Kırımlı Osman Efendi Kerimesi Fatima Hanım’ın mezarının yakınlarındadır. Sanduka şeklinde olan mezar mermerden yapılmıştır ve hafif kabartmalı olan mezarın cephelerinde çiçek şekilleri vardır. Ayrıca dört cephesinde de bir çanak içinde üzüm motifleri bulunmaktadır.
Baş taşında on beş satırlık sülüs yazı ile şu kitabeler bulunmaktadır:
“Huval Hayyu’l Baki. / Cenab-ı Baht-Giray han-zade kahkar. / Pür olmuş id sadday-ı şahmeti ile cihan. / Ziya verirdi güneş ruy-ı zibası. / Felekde mat’la-ı envar idi o töre civan. / Edüp bu gala Çorlu kurbinde ceng-ü cidal. / Helak oldu satırıyle on kadar rıdvan. / Netice galip kendiye aduy-ı saki. / Yazık ki kıydılar ol nev-civan düşman-ı can. / Güzar edince fenadan saray-ı ukbaya. / Cihan tabiş-i hecr ile eyledi suzan. / Olur vefatında her katre-i eski müz tarih. / Nidem olur fırakile didemiz giryan. / Bek ada kasr-i na’im ola ima menzilgah. / Şehiden eyledi rahlet Kırım Giray Sultan. / El Fatiha.”
Fatih Camii Çeşmesi
Cami’nin yapılışı sırasında inşa edilen Fatih Çeşmesi Çorlu’daki tarihi Osmanlı çeşmeleri arasındaki en eski tarihli olanıdır. Çeşme güneybatı yönünde mahalleye açılan bir duvar çeşmesi özelliği göstermektedir. Günümüzde hala ab-ı hayat sunan çeşme dikdörtgen plan şemasına sahiptir. Hemen caminin arka tarafında bulunan bu çeşmenin cephesi sivri bir kemerle belli edilmiştir. Kitabesi ne yazık ki öyle haraptır ki okunamayacak durumdadır. Yine aynı şekilde cephe kısmında sivri kemerli iki küçük oyuğu bulunan çeşme geniş haznelidir ve hala kullanılmaktadır.